20 Nisan 2007 Cuma

PATLICANDA GÖRÜLEN ÖNEMLİ FUNGAL HASTALIK ETMENLERİ




PATLICANDA GÖRÜLEN ÖNEMLİ FUNGAL HASTALIK ETMENLERİ

Cercospora melongenae: Cercospora Yaprak Lekesi
Colletotrichum melongenea: Antraknoz Hastalığı
Corynespora cassiicola: Corynespora Yaprak Lekesi
Fusarium oxysporum f. sp. melongenae: Patlıcan Solgunluğu
Leveillula taurica: Külleme Hastalığı
Myrothecium roridum: Myrothecium Yaprak Yanıklığı
Alternaria spp.: Patlıcanda Görülen Alternaria spp. Etmenleri
Phomopsis vexans : Phomopsis Yanıklığı
Phyllosticta hortorum: Phyllosticta Yaprak Lekesi
Phytophthora nicotianae: Tavşan Gözü Çürüklüğü (Kök ve Gövde Çürüklüğü)
Puccinia spp.: Pas Hastalığı
Sclerotinia sclerotiorum: Beyaz ya da Yumuşak Çürüklük Hastalığı
Sclerotium rolfsii: Güney Yanıklığı
Septoria melongenae: Yaprak Lekesi Hastalığı
Verticillium spp.: Solgunluk Hastalığı



Fusarium oxysporum f. sp.
melongenae
(PATLICAN SOLGUNLUĞU)


ETMENİN GENEL ÖZELLİKLERİ
Fusarium oxysporum f.sp. melongenae fungal bir hastalık etmeni olup, biberlerde Biber Solgunluk Hastalığına neden olur. Fungus misellerinin kalınlaşması ile oluşan klamidisporlar toprakta uzun süre canlılığını koruyabilir. Toprak kökenli olmakla birlikte tohum ile de taşınması mümkündür.
Tohum bulaşmaları ya yüzeysel ya da kabuk altındaki dokularda olmakta, bu yüzden tohum embriyosu infekte olmamaktadır. Lokal bulaşmalar toprak ya da bitki kalıntılarının taşınması ile olur. İnfeksiyon özellikle yaralanan köklerden olmaktadır. Özellikle toprak ve çevre koşulları infeksiyon ve hastalık belirtilerin ortaya çıkması için önemlidir.



HASTALIĞIN EKOLOJİK İSTEKLERİ

• Hastalık şiddeti 20–25 °C toprak sıcaklıklarında maksimumdur ve daha yüksek sıcaklıklarda bu dramatik olarak azalmaktadır. Yüksek toprak sıcaklıklarında da bitkiler infekteli olur, fakat solgunluk görülmeyebilir, bunun yanında şiddetli bodurlaşma görülebilir. Birçok Fusarium solgunluğunda olduğu gibi;
• 1) Düşük toprak sıcaklıklar patojene uygundur ve solgunluk belirtilerini hızlandırmaktadır.
• 2) Yüksek nitrojen, özellikle NH4-nitrojen ve ışık, kum hafif asidik topraklar (pH 5–5.5) hastalığın gelişmesine uygundur,
• 3) Toprağı kireçleyerek PH 6.5–7.0 çıkarma hastalığın solgunluk şiddetini artırabilir.
• Fungusun diğer Fusarium türlerinde olduğu gibi 3 farklı sporları bulunmaktadır. Bunlar tek hücreli mikrokonidi, bir ya da bir kaç hücreli makrokonidi ve kalın hücre duvarlı klamidosporlardır.



HASTALIK BELİRTİLERİ

• İlk görülebilir hastalık belirtisi alt yaprakların dökülmesi ile başlar. Bu devrede bitkinin toprak altındaki kök ve gövdelerde çürümeler meydana gelir ve bitkilerde genel bir solgunluk görülür. Genç sürgünler de ölümler ortaya çıkar ve daha sonra bunlar kahverengiye döner.
• İnfeksiyon genelde yan köklerin ana köklere bağlandığı yerlerde ortaya çıkmakta ve bu lekeler koyu kahverengi ve çöküktür. Bu lekelerin olduğu bölgedeki ana kök zamanla tüm ana kök çevreleyecek şekilde ilerler ve bitkinin su besin alımları engellendiğinden üst aksamlarının solmasına sebep olur. Daha sonra tüm kök hastalık etmeni tarafından istila edilir, köklerde yumuşama olur ve suyla ıslanmış gibi bir görünüm sergilerler. Gövde ve kök bölgeleri de zamanla kahverengi bir renk alır, gevşek olan kabuk dokuları soyulduğunda odun kısımlarının karardığı görülmektedir.
• Nemli topraklarda gövdenin toprak bölgesine yakın kısımları fungusun beyaz ya da mavi yeşil üreme organları ile kaplanabilir. Bitkiler tam büyüklüğüne ulaşınca ölümler ortaya çıkarsa, meyveler kurtarılabilir, fakat meyveler küçük olduğunda buruşmakta ve zamanla dökülmektedir.


HASTALIKLA MÜCADELE

• Kültürel Mücadele:1. 3–4 yıl ürün rotasyonu (çok uygun bir durum değil) ve devamlı üretim alanlarından konukçusu bitkilerinin uzaklaştırılmalıdır.2. Hastalıktan arî tohum ve fidelerin kullanılmalıdır.3. Sera ve tohum yataklarında hastalıktan arî toprak, su ve alet-ekipman’ı kullanılmalıdır.4. Dayanıklı çeşitler tercih edilmelidir.5. Hastalıklı fideler hemen yetiştirilme ortamlarında uzaklaştırılmalı ve imha edilmelidir.6. Yetiştiricilik için hafif topraklar tercih edilmeli ve aşırı nemden kaçınılmalıdır, toprak drenajına önem verilmelidir. 7. Aşırı olarak nitrojen gübrelemelerden sakınılmalıdır.

Kimyasal Mücadele

• Zirai Mücadele Teknik Talimatlarına göre 15 adet ilaç önerilmektedir.
• Bunlardan bazıları;



Bakır Oksiklorid WP 50%
500 g fidelik
Captan WP 50 %
250 g Fidelik
Maneb WP 80%
200 g/100kg tohum
Thiram WP 80%
200 g/100kg tohum
Captan+PCNB Toz 10+10 %
40 g/ m2 Toprak



Verticillium spp. Etmenleri(Solgunluk Hastalığı)

-
Verticillium etmenleri:- Verticillium dahliae- V.albo-atrum

ETMENİN GENEL ÖZELLİKLERİ
• En yaygın olarak bilinen toprak kökenli fungal hastalık etmenleridir. Genellikle kötü yapılı toprak ve düşük toprak sıcaklıklarında ortaya çıkmaktadırlar.
• Oldukça geniş bir konukçu listesine sahip olup, odunsu ve otsu bitkilerde hastalık yapmaktadırlar. Bunlardan bazıları; domates, patlıcan, biber, nane, krizantem, pamuk, meyve ağaçları, çilek, güller, yoncadır. Bunun yanında tüm gymnospermler, elma, ceviz ve meşeler genellikle dayanıklıdır.

ETMENİN EKOLOJİK İSTEKLERİ

Her iki Verticillium düşük seviyelerdeki toprak sıcaklıklarında doğal olarak ortaya çıkmakta ve duyarlı bitkilerde hastalık yapmaktadırlar. V. albo-atrum en iyi şekilde 20 – 25 °C sıcaklıklarda gelişme gösterirken, V. dahliae 25 – 28 °C gibi daha yüksek sıcaklıklarda daha iyi gelişme göstermektedir. Hastalık sıcak bölgelerde, özellikle sulanan alanlarda problem olmaktadır.


ETMENİN GENEL ÖZELLİKLERİ

• Fungus çok yıllık bitkilerde, bitki artıklarında ve vejatatif üreme organlarda (patates yumrusu gibi) kış koşullarını misel olarak geçirir. Bundan başka küçük, siyah, tohum benzeri yapısındaki mikrosklerotları (dayanıklı üreme organı) sayesinde 10 yıl veya daha uzun süre toprakta canlı kalabilir. Bu yapılar dayanıklı bitkilerde herhangi bir belirti göstermeksizin ince kökleri üzerinde veya içerisinde de oluşabilir.
• Bu sklerotlar hassas ya da hassas olmayan bitkilerin kökleri tarafından salgılanan salgılar (exudate) tarafından çimlenmeleri teşvik edilir. Böylece fungus hassas olan bitkilerin köklerinden enfekte eder ve korteks dokularında kolonize olurlar. Bitki dokusunda oluşan konidisporları su ile bitkinin üst aksamlarına taşınır ve fungus iletim bitkinin dokularıda kolonize olmaktadır. Hastalığın teşhisinde hastalıklı bitkilerde fungal yapıları görmek mümkün olmadığından, labaratuvar kültürü gerekmektedir. Hastalık etmeni uzun mesafeler hastalanmış yumrular ve infekteli fideler ile taşınabilir. Hastalık etmeni yetiştirme ortamına girdikten sonra, toprak işleme aletleri, rüzgâr ve su ile taşınmaktadır. Hastalık etmeni bitkinin fizyolojisini değiştiren nematodlar ile bulaşık alanlarda daha şiddetli olarak hastalık yapabilir.


HASTALIK BELİRTİLERİ

İnfektelenen bitkilerin gelişmesi yavaş ve bitkiler genelde bodurdur, bu bitkilerin özellikle alt yaprakları sararmış ve içe doğru kıvrılmıştır. Böyle bitkilerin gövdesi kesilirse, iletim demetleri toprak hattında belirli bir şekilde renk değişimine uğramıştır. Hastalık genellikle olgun bitkilerin geç sezon dönemlerinde ortaya çıkmaktadır. Hastalıklı bitkiler solgunluk gösterir ve çoğunlukla ölürler. Biberlerde benzer solgunluğu Phytophthora capsici (Kök boğazı yanıklığı) de göstermekte, fakat bu patojen kökleri çürütürken, Verticillium etmeni köklerde çürüklük meydana getirmez.
HASTALIKLA MÜCADELE

• Kültürel Mücadele:1. Dayanıklı çeşitler tercih edilmeli ve hastalıktan ari bitkiler şaşırtılmalı.2. Toprak inokulum kaynağı olduğu için, toprak işleme işlerine büyük ölçüde dikkat edilmeli. 3. Toprak ısısının ani düşüşlerini engellemek için, sık sulama yapılmalı. 4. Bulaşık alanlarda hasta bitkiler sökülerek yok edilmelidir.5. Sıcak Bölgelerde solarizasyon etkili bir kontrol yöntemidir






Kimyasal Mücadele

• Zirai Mücadele Teknik Talimatlarına göre 9 adet ilaç önerilmektedir. Bunlardan bazıları;


Tolclofos-Methyl Toz 10%
2 kg/100 kg tohum
Carboxin + Thiram WP 37,5+37,5
600 g/100 kg tohum
Chloroneb Toz 10%
2 kg/100 kg tohum
PCNB+Captan Toz 10+10%
700 g/dekar

Colletotrichum melongenea(Antraknoz Hastalığı)


ETMENİN GENEL ÖZELLİKLERİ
Colletotrichum melongenae yaprak leke ve meyve çürüklük etmenidir. Fungus kışı önceki yıldan kalan bitki artıklarında geçirir. Hastalık etmeni biber bitkilerinin tohumlarında da taşınabilir.
Uygun olan nemli koşullarda fungus bitkinin üst aksamlarını infekteleyen hava kökenli sporlarını serbest bırakır. Fungusun gelişmesi için uygun koşullar 24–30° C arasındaki sıcaklık ve yüksek nem oranlarıdır. Daha yüksek sıcaklıklarda da fungus sporları çimlenmemektedir. İlave olarak Patojen sporlarını serbest bırakmak için suya ihtiyaç duymaktadır. Ayrıca sporlar yağmur ve yağmur suyunun sıçratması ile de yayılmaktadır. Antraknoz hastalığı genellikle yaralanmış ve aşırı derecede olgunlaşmış meyvelerde daha fazla görülmektedir.



HASTALIK BELİRTİLERİ

• Fungal etmen yapraklarda lekelere ve meyvede ise çürüklüğe neden olmaktadır. Nemli koşullarda yaprak ve meyve lekeleri grimsi siyah renk alır, bu renkler fungusun spor yığınlarından dolayı oluşmaktadır. Meyvelerdeki lekeler çok küçük lekelerden bir kaç cm büyüklüğüne kadar olabilir, infekteli dokular çökük ve bu çökükler fungal etmenin sporları ile doludur. Şiddetli olarak etkilenen meyvelerde bitkilerden kopmalar olabilir.

• HASTALIKLA MÜCADELE

• Kültürel Mücadele:
1. Üç yıllık bir ürün rotasyonu ve devamlı üretim alanlarından konukçusu bitkilerinin özellikle Solonaceaus bitkileri uzaklaştırılmalıdır.2. Aşırı sulamadan ve bitkileri yaralamadan kaçınılmalıdır.3. Hastalıktan arî tohum ve fideler kullanılmalıdır.4. İnfekteli bitkiler, meyveler uzaklaştırılmalı ve yok edilmelidir.5. Dayanıklı çeşitler tercih edilmelidir.
6. Tohumları hastalıktan arındırmak için 30 dakika 52 °C sıcak su ile muamele edin, daha sonra kurutun ve bir kimyasal ile ilaçlama yapın.

Kimyasal Mücadele
• Zirai Mücadele Teknik Talimatlarına göre tavsiye edilen kimyasal ilaçlar.

Bakır oksit WP % 50
500 g/100 L
Bakır oksiklorür WP % 50
500g/100 L
Maneb WP % 80
200g/100 L
Mancozeb WP % 80
200g/100 L
Mancozeb WP % 72
250g/100 L
Propineb WP % 70
300g/100 L
Benomyl WP % 50
60g/100 L

Patlıcanda Görülen Alternaria spp. Etmenleri

• Etmenin genel özellikleri
Alternaria etmenleri:- Alternaria melongenae- Alternaria solani- Alternaria tenuis
• Konukçuları; Patates, domates, patlıcan ve patates ile ilişkili bitkilerde erken yanıklık, yaprak lekesi ve tırnak başı olarak adlandırılan hastalığa neden olurlar. Fungus tohum üzerinde ve içerisinde olabilir, fakat iç enfeksiyon tiçari olarak üretilen tohumlarda nadirdir. Fungus kötü koşulları solonaceous bitkilerinde ve toprakta infekteli bitki artıkları üzerinde geçirir. İnfeksiyon için uygun sıcaklıklar 20–30 °C, yüksek nispi nem ve düşük besin değerli topraklardır.

HASTALIK BELİRTİLERİ

Alternaria melongenae: Yaprak lekeleri bir kaç cm' ye kadar genişleyebilen açık kahverenkli lekelerdir. Bu lekeler koyu kahverengi bir alanla ile kuşatılmıştır. Lekeler olgun yapraklar üzerinde 20 veya daha fazla olabilir. Saçma deliği gibi bir görünüm yapraklar üzerinde görülebilir. Olgun meyvelerde hastalıktan etkilenebilir, meyveler üzerindeki lekeler ilk olarak yuvarlak, küçük ve düz bir şekildedir ve meyveler olgunlaşınca, yuvar ile eliptik arasında, uyuz gibi, çökük ve 1 kaç cm büyüklüğündedir. Etkilenen meyve derisi sert ve kahverengi bir renktedir. Etkilenmiş alalardan alınan meyvelerde büzülmüş ve kahverengi bir renk almıştır.
-
Alternaria solani
(Yaprak Yanıklığı Hastalığı)

ETMENİN TANIMI VE YAYILIŞI
Nemli havalarda yaprak üzerindeki lekelerde koyu füme veya koyu yeşil renkli kadifemsi görünüşte olan miseller oluşur. Bunlar fungusun konidioforları ve konidilerinden ibarettir. Konidiler çok hücreli, koyu renkli, enine ve boyuna bölmeli olup, uzun bazen çatallı uzantıları vardır.
Enfeksiyon umumuyetle topraktan olur. Fungus hayatını topraktaki bitki artıkları üzerinde devam ettirir. Tohumlada bulaşabilir. Fide devresinde kotiledon yapraklarda nekrotik lekeler meydana getirerek fidelerin ölmesine sebep olur. Ölü fideler üzerinde meydana gelen yoğun popülasyon hastalığın yayılmasını sağlar. Hastalık 6-300C’ler arasında gelişir. Optimum gelişme sıcaklığı ise 28-300C’dir.


HASTALIĞIN BELİRTİLERİ EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI

Bu hastalığa bitkilerin her devresinde rastlanılır. Fideler kök çürüklüğü veya kök boğazı yanıklığı yapar. Hastalık yapraklarda, saplarda ve meyvelerde lekeler halinde görülür. Lekeler önce küçük gayri muntazam ve esmerdir. Sonra 1-2 cm kadar büyürler. Koyu gri bir renk alır ve genellikle merkezi daireler şeklinde sınırlanma gösterirler. Hastalık şiddetli olursa bütün yapraklar kurur ve dökülürler. Aynı lekeler bazen saplarda da meydana gelir. Bu lekelerin üstünden bazen sap tamamen ölür. Çiçek ve meyve sapları hastalığa yakalanırsa dökülürler. Meyvelerde genellikle sapın tutunduğu kısımda koyu renkli çökük, çoğunlukla sınırlanmış lekeler meydana gelir. Hastalık kısa zamanda bitkiyi öldürür ve çok fazla miktarda ürün kaybına neden olur. Sebze ekilişi yapılan alanlarda hastalığın zararını her zaman görmek mümkündür. Ancak bazı yıllar epidemi yapabilir.

KONUKÇULARI

Etmenin konukçuları, domates, patlıcan, lahana, karnabahar ve havuçtur.
HASTALIKLA MÜCADELE

Kültürel Mücadele
1) Temiz tohum kullanılmalıdır.
2) Fideliklerin ve seraların sık sık havalandırılması gerekir.
3) Aşırı sulamadan kaçınılmalıdır.
4) Hastalıklı fidelerin ve tarladaki hastalıklı bitki artıklarının imha edilmesi gerekir.


İLAÇLAMA TEKNİĞİ
Sırt ve motorlu pülverizatörler ve tozlayıcılar ve atomizatörler kullanılır.
Hastalığın görülmesiyle hastalığın her tarafını kaplayacak şekilde, havanın serin ve sakin olduğu zamanlarda ilaçlama yapılmalıdır.


Alternaria tenuis: Bu hastalık etmeni de fide, yaprak ve meyvelerde lekelere neden olur. Etkilenen fideler hastalıktan dolayı ölebilir. Yaprak lekeleri küçük, yuvarlak, kahverengi renklidir ve sarı bir hale ile kuşatılmıştır. Olgun lekelerde düzenli ya da düzensiz yuvarlak olup, lekeler genişleyebilir. Hastalık şiddetli olduğunda etkilenen yapraklar bitkilerden kopabilir. Meyvelerdeki lekelerde küçük, konsantrik, koyu kahve renkli ve çökük olabilirler. Bu lekeler ilk önce spor oluşumu nedeniyle gri kahve renklidir ve bu lekeler zamanla meyvede birleşir ve tüm meyve yüzeyini kaplayabilir.



HASTALIKLA MÜCADELE

• Kültürel Mücadele:1. 3–4 yıl ürün rotasyonu ve devamlı üretim alanlarından konukçusu bitkilerinin uzaklaştırılmalı.2. Hastalıktan ari tohum ve fidelerin kullanımı.3. Düzenli gübreleme ve iyi koşullarda bitkileri yetiştirmeli.4. Bitki kalıntıları yetiştirme ortamlarından uzaklaştırılmalı ve imha edilmeli.5. Çiğ oluşumundan kaçınmak için havalandırma iyi olmalı ve bitkilerin üzerinde serbest su oluşumu engellenmeli.6. Sera ve tohum yataklarında hastalıktan arî toprak ve alet-ekipmanı kullanılmalı.






Kimyasal Mücadele

Anilazine WP 75 %

Azoxystrobin SC 250 g/l
200 g/100 l

75 ml /100l

Bakır Hidroksit WP 50%
250 g/100 l
Bakır Tuzları + Mancozeb WP 21 + 20 %
300 g/100 l
Folpet WP 50%
300 g/dekar
Mancozeb WP 72%
250 g/100 l


Biberde Görülen Fungal Hastalık Etmenleri:
Botrytis cinerea : Kurşuni Küf
Cercospora capsici : Cercospora Yaprak Lekesi
Choanephora cucurbitarum : Choanephora Yanıklığı
Colletotrichum piperatum : Antraknoz
Fusarium oxysporum f.sp. vasinfectum : Biber Solgunluğu
Leveillula taurica : Külleme Hastalığı
Phytophthora capsici : Kök Boğazı Yanıklığı
Sclerotinia spp. : Yumuşak Çürüklük
Sclerotium rolfsii : Güney Yanıklığı

BİBER KÖKBOĞAZI YANIKLIĞI HASTALIĞI
(Phytophthora capsici)

Hastalık Belirtileri:
Hastalık belirtileri biberin tüm gelişme dönemlerinde ve her kısmında görülebilir.Biber fidelerinde çökerten belirtileri ortaya çıkar.Daha yaşlı bitkilerde ise kök çürüklüğü, sap yanıklığı, yaprak yanıklığı ve meyve çürüklüğü görülür.Hastalık Türkiye koşullarında en çok kök boğazında ve sapın alt kısımlarında, özellikle biberin meyve tutumu başlangıcında dikkati çeker.Kök boğazında başlayan, suda haşlanmış görünümlü, koyu yeşil lezyon gövdeden yukarıya doğru ilerler. Bu lezyon kısa sürede siyahlaşır, nekroze olur be biber bitkileri ani denebilecek tarzda solar ve kururlar.Yapraklarda ise önce suda haşlanmış görünümlü ve çabuk gelişen bir leke görülür. Leke, beyaz renkli fungus miselleriyle sınırlanmış olabilir. Aynı belirtiler meyvede de görülebilir. Meyvedeki lezyon bir süre sonra gelişimini durdurur ve açık bir renk alır. Bu durumda güneş yanıklığı ile karıştırılması mümkündür.


Hastalıkla Mücadele:
Mücadelede kültürel önlemlerin önemi büyüktür:
Sulama suyunun bitki gövdesine temas ettirilmemesi en etkili yoldur. Bu nedenle “sırta dikim” tercih edilmeli, “tava usulü” dikimden kaçınılmalıdır.
Tarlada suyun birikimi önlenmelidir.
Tarlada hastalığın görüldüğü parsellerden su arığı geçirilmemelidir. Bu nedenle su kanallarının boyu mümkün olduğunca kısa tutulmalıdır.
Ağır topraklarda biber dikiminden kaçınılmalıdır.
Temiz fide kullanılmalıdır.
Hastalığın şiddetli görüldüğü yerlerde ekim nöbeti uygulanmalıdır.
Etmene karşı dayanıklı çeşitler kullanılmalıdır.

Kimyasal Önlemler:
Fidelikte hastalığın önlenmesi için organik bakırlı preparatlar kullanılabilir. Bunun yanı sıra;
Tarlada toprak sıcaklığı 20˚C’ye ulaştığında ilaçlamalar başlanmalı ve 20-25 gün aralarla sürdürülmelidir. Çiçeklenme döneminde ilaçlamalara kesin olarak başlanması gerekir.
Tohum ilaçlaması gerekiyorsa, mancozeb etkili preparatlar kullanılabilir.


Colletotrichum piperatum (Biberde Antraknoz hastalığı)
Hastalık etmeninin genel özellikleri:- Colletotrichum piperatum - Colletotrichum nigrum - Colletotrichum capsici Fungus bitki artıklarında kışı geçirir. Hastalık etmeni biber bitkilerinin tohumlarında da taşınmaktadır. Fungus uygun olan nemli koşullarda bitkinin üst aksamlarını infekteleyebilir ve burada oluşan hava kökenli sporlarını serbest bırakabilir. Fungusun gelişmesi için uygun koşullar 24-30 °C arasındaki sıcaklık ve yüksek nem oranlarıdır.
Daha yüksek sıcaklıklarda fungus sporları çimlenmemektedir. Ayrıca patojen sporlarını serbest bırakmak için suya ihtiyaç duymaktadır. Ayrıca sporlar yağmur ve yağmur suyunun sıçraması ile de büyük ölçüde yayılma gösterir. Antraknoz hastalığı genellikle yaralanmış ve aşırı derecede olgunlaşmış meyvelerde daha fazla ortaya çıkmaktadır.

Hastalık Etmeninin Belirtileri :Hastalık etmeninin belirtileri yeşil aksam ve gövdede çok belirgin olmamaktadır. Antraknoz yeşil ve olgun meyvelerde yuvarlak çökük lekeler olarak görülmeye baslar, nemli koşullarda lekelerin üzerinde pembeye yakın bir renkte, dairesel fungusun sporları oluşmaktadır. Patojen olgunlaşmamış yeşil meyveleri de etkiler, fakat hastalık belirtileri başlangıçta görülmez. Daha sonra ise meyveler olgunlaşmaya başladığında epidermis dokusu altında beyaz ile sari renkte lekeler ortaya çıkar. Bu lekeler meyveler kırmızı renk almaya başlayınca, hızlı bir şekilde genişleme gösterir. Antraknoz’un tipik olan spor partikülleri lekeler üzerinde görülebilir.

Mücadelesi:
Kültürel mücadele:
3 yıllık bir ürün rotasyonu ve devamlı üretim alanlarından konukçusu olan bitkiler- özellikle Solonaceaus bitkileri- uzaklaştırılmalı.
Aşırı sulamadan ve bitkileri yaralamadan kaçınılmalı.
Hastalıktan ari tohumlar kullanılmalı.
Infekteli bitkiler, meyveler uzaklaştırılmalı ve yok edilmeli.
Dayanıklı çeşitler tercih edilmeli.
Tohumları hastalıktan arındırmak için 30 dakika 52 ° C sıcak su ile muamele edin, daha sonra kurutun ve bir kimyasal ile ilaçlama yapın.Kimyasal mücadele:
Sera ve tarla koşullarında kimyasal mücadelesi yoktur


Cercospora capsici
Cercospora Yaprak Lekesi

Hastalık etmeninin genel özellikleri:
Cercospora capsici
Cercospora unamunoi
Cercospora capsici
tarafından neden olunan yaprak leke hastalığı Alternaria ve antraknoz hastalık kompleksinin bir parçasıdır.
Biber bitkilerinde fungus kışı yada olumsuz koşullarını bulaşık tohumlar veya yetiştirme ortamlarında kalan kalın bitki gövdeleri üzerinde geçirmektedir.
Organizma yabancı otlar üzerinde de olumsuz koşulları geçirmektedir, fakat bu yabancı otlar tam olarak bilinmemektedir. Bitkiler üzerinde oluşan hastalık etmeninin sporları rüzgar ve işleme aletleri ile de taşınmaktadır. Hastalık genellikle tohum yataklarında başlar ve tüm gelişme sezonu boyunca ortaya çıkabilir. Hastalığın en iyi gelişme ortamları uzun süren sıcak ve nemli havalardır.

Hastalık Etmeninin Belirtileri :
Biber bitkilerinin yaprakları üzerinde kahverengi lekeler belirgin olup, kenarları daha koyu bir renktedir. Çok erken dönemlerde lekelerin ortasında gri- beyaz bir alan oluşmakta ve bundan dolayı da hastalık kurbağa gözü olarak da adlandırılmaktadır. Şiddetli olarak etkilenen bitkilerin yaprakları genel olarak sari bir görünüm alır ve daha sonra bu yapraklar dökülebilir. Benzer lekeler bitkilerin gövde ve yaprak saplarında da oluşur, ama bu lekeler biraz daha uzun bir şekildedir. Fungus etmen meyveleri enfektelemez.





Mücadelesi :
Kültürel mücadele:1. 3-4 yıllık ürün rotasyonu.2. Bulaşık olmayan yada hastalıktan ari tohumların ve fidelerin kullanılması.3. Hasattan hemen sonra bitkilerin derin sürülmesi yada yok edilmesi.4. Tohumların 30 dakika 52 °C de sıcak su ile muamele edin, kurutun ve herhangi bir tohum ilaçlaması yapın.Kimyasal mücadele:
Zirai kimyasal ilaç olarak Maneb 80 ve diğer koruyucu fungisitler tavsiye edilmektedir.


GÖVDE YANIKLIĞI
Etmen: Sclerotium rolfsii (syn. Pellicularia rolfsii)
YERİ: yaprak, kök boğazı, gövde, dal, meyve.
BELİRTİ: nemli, sıcak havalarda, tarlada veya serada ferdi olarak aniden solgunluk.
Sararmış yapraklar.
Kök boğazında, toprak seviyesinin üst ve altındaki gövdede kabuk dokularının kahverengileşip çürümesi. Gözle görülebilen beyaz miseller.
Meyve ve dalların toprağa deydiği yerde çürümeler.
Enfekte olan bitkilerde ölmeden önce, gövde ve köklerin hastalanması sonucu solgunluk görülür.
BULAŞMASI: toprak, rüzgâr, su, toprak işleme ekipmanları.
MÜCADELESİ:
1- Budama, yaprak alma gibi işlemlerden sonra koruyucu ilaçlama yapılmalıdır.
2- Hastalıklı bitki ve parçaları plastik torbalara konup imha edilmelidir.
3- Sezon sonu toprak derin işlenmeli, toprak dezenfeksiyonu yapılmalıdır.
4- En az 4–5 yıl ekim nöbeti uygulanmalıdır. Lahana, kereviz, salata, domates ve patates gibi hassas bitkilerle münavebeden kaçınılmalıdır.
5- Seralar sık sık havalandırılarak yüksek nem önlenmelidir.
6- Sık ekimden kaçınılmalıdır.
7- İlaçlama yapılmalıdır.
İLACIN ADI DOZU
PCNB (%18 DS) 10 kg /da
Benomyl (WP) 60 g. /100 lt su
İprodione(WP) 75 g. /100 lt su
Procymidone(WP) 75 g. /100 lt su

Hiç yorum yok: